top of page
Ara

Çocuklara Neden Bağırmamalıyız?

  • Ufuk Psikolojik Danışmanlık
  • 3 Mar
  • 2 dakikada okunur


Çocuk yetiştirmek, sabır ve anlayış gerektiren bir süreçtir. Çocuklar, adeta bir sünger gibi gördükleri birçok davranışı çekerler ve çevreden aldıkları tepkilerle şekillenirler. Bu nedenle, onlara nasıl davranmamız gerektiği, onların duygusal ve psikolojik gelişimi üzerinde büyük etkiye sahiptir. Çocuklara bağırmak, genellikle anlık bir tepki gibi görünse de uzun vadede birçok olumsuz sonuca yol açabilmektedir. Peki, çocuklara neden bağırmamalıyız?


İlk olarak, bağırmak çocukların özgüvenini zedeler. Bir çocuk, sürekli olarak bağıran bir yetişkin karşısında kendini değersiz hissedebilir. Sürekli hata yaptığı düşüncesi, özgüvenini zayıflatır ve sağlıklı gelişiminin önüne geçer. Çocuklar, aile içinde kendilerine güven duyacak şekilde büyütülmelidir.


Bağırmanın bir diğer olumsuz etkisi de duygusal travmalar yaratmasıdır. Sürekli bağırarak tepki vermek çocukların duygusal yapısına zarar verebilir ve duygu düzenleme noktasında zorluklar yaşatabilir. Sürekli korku ve kaygı içinde büyüyen bir çocuk, ilerleyen yaşlarında daha büyük psikolojik problemlerle karşılaşabilir.


Çocuklar, gözlemleyerek ve deneyimleyerek öğrenirler. Bağırmak, sağlıklı bir iletişim modelinin oluşmasının önüne geçer. Bir çocuk, bağırarak iletişim kuran bir ebeveynin davranışlarını model alabilir. Bu da, ilerleyen yaşlarda iletişimine yansır ve ona da aynı şekilde tepki verme alışkanlığı kazandırır. Çocukların sağlıklı iletişim yöntemlerini görmeleri be bu yolla öğrenmeleri gerekmektedir.


Bağırmak, çocuğun duygu düzenlemesi üstünde olumsuz bir etki yaratır. Bir çocuk, sıkça bağıran bir yetişkinle karşılaştığında, öfke patlamalarını normalleştirebilir ve dışarıyla bu şekilde ilişki kurabilir. Bu durum, çocukta öfkesini kontrol etme yeteneğini engeller ve sağlıklı duygusal dengeyi kurmada zorluk yaşamasına yol açar.


Diğer taraftan bağırarak yapılan disiplin, aslında çocukların istenilen davranışı öğrenmesini sağlamaz. Çocuklar, sadece korktukları için o an doğru davranışı sergilemeye çalışabilirler. Bu da, davranışların içselleştirilmesinin önünde bir engel oluşturur. Bağırmak yerine, çocuklara doğru davranışı anlamaları ve kabul etmeleri için rehberlik etmek daha etkili bir yöntemdir.


Çocuklara bağırmak, sağlıklı iletişimde oldukça önemli bir yeri olan empati gelişimini de zorlaştırır. Bağırmak, çocuğun başkalarının duygularını anlamasını engeller.Çocuklara bir ötekinin duygusu konusunda duyarlı olmayı öğretmek gerekir. Bağırmak bu süreci olumsuz etkiler.


Son ve belki de en önemlisi bağırmak, ebeveynle çocuk arasındaki ilişkiyi zedeler. Çocuk, bağıran bir ebeveyni karşısında korku ve güvensizlik hissedebilir. Güven, çocuğun temel ihtiyaçlarından biridir ve bu durum aradaki güven bağını koparabilir. Sağlıklı bir ilişki kurabilmek için, çocukla sevgi dolu, anlayışlı bir iletişim önemlidir. Çocuklar, ancak böyle bir ortamda kendilerini güvende hissedebilir ve sağlıklı bir şekilde gelişebilirler.


Çocuklara bağırmamak, onların duygusal ve zihinsel gelişimi için kritik bir öneme sahiptir. Sabırlı ve anlayışlı bir yaklaşım, çocukların daha sağlıklı bireyler olarak yetişmesini sağlar.

 
 
 

Comments


© 2025 Tüm Hakları Ufuk Psikolji Tarafından Saklıdır. Tasarım ve Kurulum YamanOF

bottom of page